Tıkla Sende Sitene Ekle

BLuEs0uL Askm1.Tr.gg



   
  "NeFess Kadar ÖnemLi Canım Kadar DeğerLisin ...!
  PopiLer HikayeLer
 

 

                                                           İKİ ARKADAŞ

Hani vardır ya her yerde, Çok samimi iki dost ve arkadaslardir.Fakat bir tanesi çok kurnaz ,
atilgan ve hareketli, digeri ise çok saf , dürüst ve sessizdir.
Bir gün kurnaz olan arkadas , diger arkadasin yanina giderek
islerinin bozuldugunu söyler ve kendisinden para ister. Samimi dostu
onu hiç kirmaz ve elindeki bütün parayi arkadasina verir.

Arkadasi bu parayla islerini düzeltir. Bir süre sonra kurnaz olan
yine arkadasinin yanina gider ve arkadasinin evlenmek üzere oldugu
nisanlisini çok begendigini ve kendisine vermesini ister.
Arkadasi çok sasirir, ne diyecegini bilemez.
Fakat aralarinda o kadar kuvvetli bir sevgi vardir ki arkadasina hayir
diyemez, nisanlisini arkadasina verir.
Zaman içinde Saf olanin isleri bozulur ve birden arkadasi aklina gelir
( ben ona sikistiginda iyilikyapmistim diyerek) arkadasinin is yerine gider
ve kendisine çalismasi için iş vermesini ister.
Arkadasi ona is vermez. Bizimki pismanlik ve üzüntü içinde geri
döner ama yinede arkadasina kizamaz.
Bir gün sokakta dolasirken yanina hasta ve yasli bir adam yaklasir
Fakir oldugu için ilaç alamadagini söyler.Bizimki yasli adamcagiza
acir, istedigi ilaçlari alir evine götürüp dinlendirir oturup sohbet ederler bir süre.
Ve kısa bir süre sonra yasli adamin öldügünü duyar. Yasli adam çok
zengindir ve bütün mirasini kendisinebirakmistir. Saf adam artik zengindir.
Biraz da sevdigi dostuna olan kirginligiyla dostunun is yerinin karsisinda bir ev alir ve oraya
yerlesir. Bir gün evinin kapisini dilenci bir kadin çalar. Yasli
kadin çok aç oldugunu, kendisine yemek vermesini ister.
Bizim saf hiç düsünmeden kadini içeri alir karnini doyurur, Kimsesi
olmadigini ögrendigi kadina ;
Kendisinin de yanliz oldugunu söyler ve bu evde birlikte yasiyalim , sen
evin islerini ve yemekleri yaparsin der,
yasli kadin hiç düsünmeden kabul eder.
Bir süre sonra yasli kadin bizimkine, kendine uygun bir kiz bulup
evlenmesini söyler, Bizimki böyle bir kizi nasil bulacagini,
 tanidigi olmadigini söyler.
Yasli kadin ona uygun bir kiz tanidigini ve kendisiyle
görüse|rebilecegini söyler.
Görüsmeler sonucunda evlenmeye karar verilir ve dügün davetiyeleri
basilir.
Bizimkisi kirgin oldugu halde çok samimi dostunu yinede
unutamamistir . Biraz da geldigi konumu görmesi açisindan samimi
arkadasina da davetiye gönderir . Dügün günü gelir çatar . Saf adam
dügün salonunda bir seyler söylemek istegiyle mikrafonu alir
ve baslar yasadiklarini anlatmaya ;
''Eskiden çok sevdigim bir dostum vardi . Bir gün isleri bozulunca benden
borç para istedi , elimdeki bütün parayi verdim. Evlenmek üzere oldugum nisanlimi çok
begendigini söyleyerek benden istedi.İçim kan ağlayarak onu da kendisine
verdim . Çünkü biz gerçek dosttuk onun üzülmesini istemedim.
Islerim bozuldugunda onun fabrikasina gittim ve çalismak için
kendisinden iş istedim. o  bana is vermedi.
Çok üzüldüm, ama yinede arkadasima kizmiyorum Çünkü biz gerçek
dosttuk.'' Bu konusma üzerine kurnaz olan arkadasi daha fazla
dayanamaz ve mikrafonu eline alir  baslar konusmaya;
''Benim de bir zamanlar çok sevdigim bir dostum vardi. Islerim
bozuldugunda kendisinden para istedim,
bütün parasini bana verdi. Sonra ondan nisanlisini istedim, üzülerek
nisanlisini da verdi . Nisanlisini istememin nedeni o kadinin
arkadasima layik olmamasiydi .(Hayat
kadiniydi )

Kendisi çok saf oldugu için arkadasimi o kadindan bu sekilde
kurtardim. Isleri bozuldugunda gelip benden is istedi, Arkadasimi
kendi emrimde çalistiramazdim, o yüzden is vermedim. Günün birinde
karsilastigi yasli adam benim babamdi. Babam ölmek özereydi, onu arkadasimin yanina ben
gönderdim ve mirasini ona ben biraktirdim.
Evine gelen dilenci kadin ise; benim annemdi. Ona bakip iyi yasamasini
saglamak için gönderdim.Ve şu anda evlenmekte
oldugu kisi de benim kiz kardesim. Onu arkadasimla evlenmesine ben
ikna ettim . Degerli misafirler, Iste biz böyle dostuz'' ........

--------------------------------------------------------------------------------------------------------
                                                  KENDİNE İYİ BAK 


"Kendine iyi bak" bir "veda" degil "elveda" cümlesidir çogu zaman. O üç
kelimeden çok daha fazlasini gizler içinde...
"Kendine iyi bak. Çünkü bundan sonra ben yaninda olmayacagim. Olamayacagim.
Istesem de istemesem de. Sevdim bir zamanlar seni, hala seviyorum ve benden
sonra da mutlu olmani istiyorum. Olurda bir gün dönersem seni iyi bulmak
istiyorum."
"Kendine iyi bak. Çünkü bundan sonra kendinden baskasi olmayacak yaninda
sana bakacak. Ben olmayacagim. Kendine iyi bak ve beni düsünme. Çünkü ben de
seni düsünmeyecegim artik. Arama sakin beni, yazma, çünkü ben yazmayacagim.
Sil beni yüreginden, çünkü ben silecegim. Fakat, yasanilan, paylasilan güzel
seyler hatirina sana yürekten mutluluklar diliyorum. Ve ben bir daha
dönmemek üzere gidiyorum."
"Kendine iyi bak. Aramizda geçen herseye ragmen benden sonra iyi oldugunu
bilmeyi tercih ederim. Aslinda bilmem çok önemli degil, iyi oldugunu
varsayacagim ben. Seni bir daha asla görmemek üzere gidiyorum ben, seni
kendinle basbasa, yapayalniz birakiyorum ben. Biliyorum kendini birakacaksin
benden sonra, o yüzden iyi bak diyorum. Aslina bakarsan, çok da fazla
umursamiyorum."
Kendine iyi bak, derler ve giderler. Tutkuyla sevenler, bazen birden fazla
söylerler bunu. Çünkü onlari ayirmak, eti tirnaktan ayirmak gibidir. Kolay
kolay kopamaz onlar, süreç çok aci vericidir, yürek parçaliyicidir. Her
seferinde azalan umutlarla geri döner ve yine "Kendine Iyi Bak" gözleriyle
ayrilirlar. Ta ki umut da, sevgi de tükeninceye kadar..
*Taki son elveda mezar sessizligine bürünüceye kadar*

Tutkunun ötesinde sevenler, bir kez "Kendine Iyi Bak" derler ve giderler.
Onlar eti tirnaktan ayirmak yerine ölümü yeglerler. Onlar bu aciyi bir
kezden fazla kaldiramayacaklarini bilirler.
Kendine iyi bak, derler ve giderler. Bu sözlerin içinde ihanet yok, hiç bir
zaman olamaz derler ve giderler. En büyük ihanet degil midir aslinda seni
seveni, ihtiyaci olani yüzüstü birakip gitmek.

Kendine iyi bak, derler ve giderler. Seni suskunluga mahkum edip giderler.
Seni parçalara ayirip, en büyük parçayi yanlarina alip giderler. Seni senden
alip giderler. Daha kötüsü suçlayamazsin onlari tüm bunlar için. Kendine
iyi bak deyip gidenin geçerli bir nedeni vardir elbet. Suçlatmaz kendini.
Savasmadiklari için kizarsin ama suçlayamazsin. Savasmislarsa, yenildikleri
için kizarsin ama suçlayamazsin.
*Yenildigin için kizarsin ama suçlayamazsin*
Ayriligin kaçinilmazligina inandirir seni, kendine iyi bak, derler ve
giderler. Elinden umutlarini, düslerini, sevgilerini alip giderler. Bir tek
anilari birakirlar geride, bir de hatirladikça gözyaslarina bogulasin diye
unutulmayan nagmeler. Arkalarina bakmadan çekip giderler eger yalniz
kalmissan, çünkü insafsizliklarini görmek istemezler. Hersey o saniye orada
bitsin, kapansin bu sayfa isterler.
"Bitti" diyemedikleri için , kendine iyi bak derler.
"Kirildim ve affedemiyorum" diyemedikleri için kendine iyi bak derler.
"Seni istemiyorum artik, hayatimdan çikaracagim ama bil ki hiç
unutmayacagim" diyemedikleri için kendine iyi bak derler.
"Biliyorum çok kanayacaksin ama daha iyisini yapamiyorum" diyemedikleri için
kendine iyi bak derler.
Vicdanlarini rahatlatmak için kendine iyi bak derler, çünkü o kan uzun süre
akacaktir ve o yara asla kapanmayacaktir,
bilirler.
Kendine iyi bak bir noktadir çogu zaman. Kendine iyi bak deme bana, sadece
kötülükler noktalansin isterim ben. Oysa sen iyisin....
*Sen gözümdeki isik, dudagimdaki tebessüm, sen içimdeki sevinçssin. Sen
hayatima renk katan, sen yüregimdeki çarpinti, sen hayatimdaki nesesin. Sen
yolumu aydinlatan, sen dert ortagim, sen gönül yoldasim, sen bir tanesin.
Kendine iyi bak deme bana. Nokta koyma. Keske böyle yasanmasaydi bazi
seyler, keske affedebilsen beni, keske ben de affedebilsem.. Keske
döndürebilsek zamani geriye. Keske bugünkü aklimizla yasasak herseyi bastan.
Nafile...Ama yine de, gitmesen olmaz mi? Bitmesek olmaz mi? Sen eksikken,
ben nasil tam olurum? Senden kalan boslugu kimlerle doldururum? Savassak
aramiza giren seytanla olmaz mi? Hani büyük asklar her türlü engeli asardi,
hani gerçek dostluklar her sinavi geçerdi, hani sevgi eninde sonunda
kazanirdi? Hani hayatta hiç kirlenmeyecek degerler vardi? Hani en büyük
zaferler, en kanli savaslarin ardindan kazanilirdi? Bunlarin hepsi yalan
mi?... Sahiden..., gitmesen olmaz mi? Bitmesek olmaz mi? Peki o zaman...
Senin istedigin gibi olsun... Öyleyse...Sen de "Kendine Iyi Bak."*

 
  Bugün 4631 ziyaretçi (14635 klik) Bu Kadar Kişi BurdayDı ..!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol